19 Ekim 2010

Peki Ya Taraftar?


İçinde bulunduğumuz bu sıkıntılı günlerde TV, basın, internet siteleri ve bloglarda takımın bu durumda olmasının sorumluları tartışılıyor. Rijkaard, yönetim ve futbolcular bu mecralarda hatalarıyla beraber sıralanıyorlar. Tabii ki biz de bu konuyla ilgili bir değerlendirme yapacağız ama benim bu yazıda değinmek istediğim konu başlıkta da görüldüğü gibi taraftar odaklı. Takımın kötü gidişatını taraftara mal etmek gibi bir dengesizlik yapmayacağım ama düşünmemiz gereken en önemli noktalardan biri de özellikle taraftar üzerine düşen görevi ne kadarıyla yerine getirebiliyor.



Geçen sene Arda'nın sakatlığı nedeniyle oynayamadığı ve takımın iddiasını kaybettiği 3 maçtan sonra bu takımın kaptanına artık birilerinin talimatıyla veya kendi iradeleriyle her nasıl olursa olsun tepki gösteren bu tribünler şimdi sanki geçen sene hiçbir şey yapmamışlar gibi "Ayakta dur, yıkılma kaptan" gibi sözlerle kaptanlarına "GÜYA" sahip çıkıyorlar. Yine rezilliklerinin bir büyüğünü geçtiğimiz Pazar günü Ankaragücü maçında 3-1'de önüne gelen herkese küfür edip yuhalarken, bir golle takım lehine bağırmalarıyla gerçekleştirdeler ve ben dahil bir çok Galatasaraylıyı eminim ki çok büyük bir utanç içine soktular. Bu kadar tutarsızlık olmaz, olmamalı.

Aslında Galatasaray tribünleri 2002 yılından bu yana büyük bir düşüş içinde ve bir türlü kendine gelemiyor. Geçen seneki Arda olayından sonra ise bence bu tribün çöküş dönemine iyice girmiş ve Pazar günü Ankaragücü maçındaki rezillikle birlikte de dibe vurmuştur. Avrupa'nın en kariyerli, en büyük futbolcularının bile ağzını açık bırakan Ali Sami Yen stadı tribünlerinde artık ne bir duruşu ne de bir görüşü var.

Bir zamanlar rakip futbolcuların daha tünelden çıkarken dizlerinin titrediği Sami Yen'e artık Anadolu kulüpleri bile çok rahat geliyor ve bu rahatlıkları oyunlarına da yansıyıp istedikleri sonuçları alarak buradan ayrılabiliyorlar.

Burada 8-10 yıl önceki zaten herkesin bildiği tribün manzaralarını anlatmak yerine fazla uzatmadan sonuca gelmek istiyorum. Yönetimin tribün liderleriyle ilişkisi ne durumda bilmiyorum ama yeni stadımıza geçeceğimiz bu dönemde artık tribün düzeninde bir yenilemeye gitmemiz şart. Yine tribünün önde gelenleri de şapkalarına önlerine koyup düşünmeliler ama kendi menfaatlerini değil, takımlarının menfaatini. Yukarıdaki resimdeki tribün ortamını ve desteğini TT Arena'da yakalamak istiyorsak mutlaka yapmamız gerekenler bunlar.

2 yorum: