21 Ağustos 2010

Hokus Pokus:Yine Yeniden Adnan Sezgin


Adnan Polat klasiğini yaptı ve adaşını yeniden göreve getirdi. Bu ikili bu seneki takımımızın günahını da sevabını da alacak iki isim. Geçmişi fazla irdelemeden,Sezgin'in geçmişine bakarsak kara lekelerden önümüzü göremeyiz(Bknz:İstanbulspor,prim), bu seneki icraatlara bir bakalım.



Gelenler:5 türk, 2 yabancı transfer. Cana hariç(Hala inancım tam) hiçbiri takımı bir üst kademeye taşıyacak özellikte oyuncular değil.(Batdal belki ilerde olabilir)

Gönderilenler:Uğur Uçar,Emre Güngör,Jo,Dos Santos,Mehmet Topal.

Jo, Dos Santos ve Topal için lafım yok ama Özellikle Uğur Uçar'ı satıp yerine adam almamak için askerde kullanılan bir deyim cuk oturuyor:İş bilmiyen Çavuşlar,...... ( Bu arada Ali Turan'ın kötü futboluna biraz daha sabretmeliyiz diye düşünüyorum çünkü bu adam Sarı-Kırmızı giymek için 6 ay bekledi ve asıl mevkisi stoper. Rijkaard heralde İngiltere'de Neil'ın sağ bek oynadığını bilmiyor. İkisi yer değiştirip oynasa, defans 20% sağlamlaşır.)

Yapılamayan transferler:



Ledesma: 2 hafta önce transfer edilmiş olsa, orta sahayı adam ederdi, Sivas'tan da rahat galibiyetle dönerdik.





Rosicky:Arda'nın kafasından anlayabilcek, takıma hücum anlamında her türlü katkıyı sağlayabilicek, Baros'un kankası olacak, takımın hucüm kısırlığı çözülecek, kısaca kafamız rahat olucaktı.






Baptista: Kapanan savunmaları delicek, karşı defansı korkudan titretecek, serbest vuruşlarda umudumuz olacaktı.





Guti: Beşiktaş maçı izlemeniz yeterli.








Benim bile gördüğüm, hiç ilgilenmediğimiz oyuncular:


Craig Bellamy: Kiralık Cardiff'e gitti. Eğer biz almış olsak, kimse Keita'nın yokluğunu hissetmezdi, Sami Yen yıkılırdı. Geçen seneki Manchaster Derbisi'ni izleyenler beni çok iyi anlayacaktır.



William Gallas: Bonservisi elinde Gallas'ı alıp şu hopa şina nay savunmayı düzelteceğine, bonservisi elinde Serdar Özkan'ı aldılar.





Özet olarak Adnan Sezgin'in aldığı oyuncular oynayamıyor, gönderdikleri aranıyor, alamadıkları da rüyalarımıza giriyor. Sezon başladı, hazırlık kampı bitti, Sezgin de ne icraat ne icraat... Bazı evvel akıllılar diyor ki, göreve yeni geldi, o yüzden hazırlıksıztı, para yok, o ne yapsın, ince eleyip sık dokuyor.... Yapamayacağın işe girmeyeceksin. Sponsor bul, 5 taksitle al ama agopun kazı gibi oturma.

2 yorum:

  1. Öncelikle Başkan,Futbol Şube sorumlusu ve ya İdari menajer kim olursa olsun, benim takip edebildiğim yakın gelecekte galatasaray asla transferleri Ağustos aynın erken günlerine kadar bile yapmamıştır.Bu yılda böyle bir gelişme varken, transferin bitmesini beklemek bence biraz hayal olur.
    Hali hazırda yapılan transferlerin ise henüz sakatlıklardan kurtulamadığı ve takıma alışamadğı bir gerçek. Hatta takım kadro kalitesi ve hatta oyuncu sayısı olarak bile geçen senenin arkasına düştü. Riijkard geçen sene sivas maçında çok sinirlendiği barışı tekrar kadroya almak zorunda kaldı.
    Ayrıca satılmak istenen server elde kaldı ve yerine de doğru dürüst adam alınamadı.

    Gelelim yazıya bence yazıda büyük sorunları çok hafife almak gibi bir durum var.Ben futbolun bu kadar bu adamı al sorun çözülsün, şu adamı al sorun çözülsün şeklinde çözüleceğine inanmıyorum. mesela sevgili yazar abim/kardeşim
    rosicky ardanın kafasından anlar demişssin, rosicky gibi yumuşak bir futbolcu devran ve ya celil tarjı bir kaç oyuncu turkiyede ayhana döndürür. Bu yüzden futbol mantalitesi ardanın kafasından anlamalar filan yalan olur. Türkiyye gelip 10 numara pozisyonunda oynayacak kişi ya tek top ustası olmalıdır, ya da fiziksel olarak direnebilecek kapasitede olmalıdır. Rosicky türkiyede elanonun karbon kopyası olur. Baptistaya da gelince bu tip pahalı futbolcuları takımımzda görmek için henüz çok erken diyorum. Galatasaray önce UEFA kriterlerin sağlayabilecek bir mali yapıya kavuşmalı ve kendi öngörülerime göre 2 sezon sonra Beşiktaş ve FEnerbahçenin düşeceği rezil duruma düşmemelidir. Guti konusuna da gelince, İspanyal ekolleri turk futboluna hep ters gelmiştir diye düşünmekteyim. Bunun en güzel örneklerinden biri; tel tel dökülen milli takımımızın rekorlar kıran ispanya milli takımına son 2 yılda her iki maçta da en zor dakikaları yaşatan takım olmasını örnek gösterebilirim ki bireyesel olarak türkiyeye gelen trasnferler de bunun örneği. Bu sebeple bu kumarı galatasarayın oynamamasına sevinmiş durumdayım.

    Ha takımı eleştirmek gerekirse, Ben teknik direktörümüzün de futbola at gözlükleriyle baktığını düşünüyorum. Kendisi 4-3-3 sistemine gönülden bağlı olabilir. Bu sistemde uygun oyuncularla bütün kupaları alabilecek biri de olabilir. Ancak hali hazırda farklı sistemelere, maça göre ve ya rakip takıma göre, sakatlıklara göre takımı şekillendirebilmelidir. Cesaretli olmalıdır. Serkan kurtuluştan sol bek yaratmak yerine, alt yapıdan ilgili mevkide genç bir futbolcuyu oynatmalıdır. eğer illaki sistemden vazgeçmeyecekse kadroyla da çok oynamamalıdır. Her ne kadar ikinci senesini bitirmiş de olsa, teknik direktörümüz iki maçta arka arkaya aynı 11'i nadirren sahaya sürmüştür. Takım olma bilinci bir takımda herşeyin üstündedir bence.
    Bunun en güzel örneği de hocasız kaldığımız son 6 haftada aldığımız şampiyonluktur..

    YanıtlaSil
  2. Öncelikle yazıyı okuyup, yorum yaptığın teşekkür ederim. Bu blog'un amacı zaten gercekten takımını seven ve futboldan anlayan insannların fikirlerini paylaşması.

    Bu takım sakatlıktan kıvranırken, sağlık ekibini hazırlık kampından sonra değişirtiriyorlar. Geç kalınmış operasyon #1. Kamp başlamadan değiştirse, belki bir sakatlık az olucaktı:)

    Bundan önce trasferler hep Ağustos'un sonuna doğru yapıldı, çok haklısın ama Adnan Polat Haziran'da açıklama yaptı: Tüm transferler kampa yetişecek: Geç kalınmış operasyon #2.(Kulup başkanı açıklama yaparsa, taraftarda bekler) Transfer sezonu sonuna doğru ucuz oyuncu alınıyor diyebilirsin, ama bir şey hatırlatmak isterim, Baros Staue'ya elenmeden önce 1milyon$ fazla para verilip alınmış olsa, şampiyonlar ligindeydik(Benim görüşüm) ve ordan gelen parayla en az bir oyuncu daha alırdık.

    Oyuncu gelsin dertler bitsin olayı gercekten cok fazla iyimserlik sana katılıyorum ama orta sahamız, bekler ve kalecimiz(İlk yazılarımızı okursan bu bölgeler hakkında) o kadar vasat ki, biraz iyi bir oyuncu gelse(bu takım için) hemen fark yaratıcağı inancındayım.

    Rosicky Elano'nun kopyası olur mu, gerçekten düşününce olabilir, riskli transfer olurmuş...

    YanıtlaSil